Kategori: Yazarlarımız
-
Kur’ân’da Geçen “Sene” ve “Âm” Kelimelerinin Anlam Farkına Dair
Fatih Orum Kur’ân Allah’ın kitabıdır. O’nun dışında hiçbir varlığın benzerini meydana getiremeyeceği bir metindir. Bu metin, insanların kullandığı dil ve kelimeler üzerinden oluşturulmuştur. Kur’ân’ın, mucizevi (insanı aciz bırakan) yönlerden biri de budur. İnsanın kullandığı dil ve kelimelerle insanın asla yapamayacağı şeyi ancak Allah yapabilir. Böylesi bir metnin, insan elinden çıkan hiçbir metne, şiire, kitaba benzememesi…
-
ÇİĞNENMESİ ORUCU BOZAN ŞEYLER
Ay takviminin dokuzuncu ayı olması, her kamerî ay gibi Ramazan’ın da gökyüzünde doğal bir alâmeti olduğu anlamına gelir. Ramazan’ın yeryüzündeki en belirgin alâmeti ise Müslümanların oruç ibadeti ile ilgili sordukları, elinde Allah’ın Kitabı olan bir topluma yakışmayan sorulardır. Bu sorular, Rabbimizin bu ayda indirmeye başladığını söylediği Kitabının üzerinden, 1410 adet Ramazan geçmesine rağmen, kendilerini Müslüman…
-
Âmene Fiilinin Harf-i Cerlerinin Anlama Etkisi
Kur’an’ın Allah’ın Kitabı olduğunun delillerinden belki de en önemlisi, sahip olduğu kusursuz dil kullanımıdır. Allah’ın indirdiği bir kitabın böylesine kusursuz bir yapıya sahip olması elbette bir zorunluluktur. Kur’an üzerinde Rabbimizin tarif ettiği metotla çalışıldığında bu mükemmellik kendisini her adımda göstermekte ve adeta Kur’an, kendisinin Allah’ın Kitabı olduğunu haykırmaktadır. Kelimeler arasında mutlak manada eşanlamlılık ilişkisinin bulunmayışı,…
-
Meal Okumak Kur’an Okumak Değildir / Erdem Uygan
Okumak, çeşitli duyu organlarıyla taranan bilginin zihinde anlamlı bir karşılığa çevrilmesi işlemidir. Gözlerle yapıldığında seyretmek veya yazıları takip etmek, kulaklarla yapılırsa dinlemek, deri ile yapılırsa hissetmek olarak isimlendirilir. Koklamak bile bir okuma eylemidir; bilgiyi tarayıp zihne göndermek için burun kullanılmıştır. O halde okumak iki aşamadan oluşan bir eylemdir: Birinci aşama bilginin ilgili organla taranması, ikinci…
-
Melekler Kime Secde Ettiler? / Erdem Uygan
Bazı Kur’an araştırmacılarının Kur’an üzerinde yaptıkları çalışmalarda, önce varmak istedikleri hükmü belirleyip ardından bunu Kur’an’a söyletmek için hiçbir kural ve sınır tanımamaları, sıkça karşılaşılan durumlardan biridir. Bu türden yanlışlara en tipik örneklerden biri, Meryem validemizin İsa Aleyhisselamı babasız olarak dünyaya getirmesini hermafrodizmle açıklamaya çalışan makaledir.[1] Bu çalışmasında yazar, kafasında önceden belirlediği bir hükmü Kur’an’dan çıkarabilmek…
-
Meleklerin Gizledikleri / Erdem Uygan
Her mümin Kur’an’da yedi yerde farklı detayları ile anlatılan Adem – İblis kıssasını bilir. Bu kıssanın Bakara Suresi’nde anlatılan bölümünde, meleklerin bilmediği bilginin Adem Aleyhisselama öğretilmesinin ardından, Rabbimiz meleklerin bir takım şeyler gizlediklerini bildirmekte, sonra da onları Adem’e secde emri vererek imtihan etmektedir: قَالَ يَا آدَمُ أَنبِئْهُم بِأَسْمَائِهِمْ ۖ فَلَمَّا أَنبَأَهُم بِأَسْمَائِهِمْ قَالَ أَلَمْ أَقُل…
-
Kız İle Hala Veya Teyzesinin Aynı Nikah Altında Birleştirilmesi / Dr. Fatih Orum
Kur’ân’da olmayıp Rasûlullah’ın teşrîi ile bilindiği iddia edilen meşhur bir örnek de bir kadının, hala veya teyzesi ile bir nikâh altında tutulmasının haram olduğuna dair hükümdür. Geleneğe göre, iki kız kardeşin bir nikâh altında birleştirilemeyeceğine dair hüküm Kur’ân’da olmasına rağmen, bir kadının hala veya teyzesiyle bir nikâh altında tutulamayacağına dair hüküm Kur’ân’da bulunmamaktadır ve bu…