Gelenekte sûreye “Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinin bir araya getirilmesi sonucunda oluşan, sınırları vahiy doğrultusunda Resûl-i Ekrem tarafından belirlenen bölüm” anlam verilir. Genel kanaat Kur’ân’da 114 sûre olduğudur. Kur’ân’ın belli bölümlerine sûre denilmesi, birbiriyle âhenkli veya mânevî derecesi yüksek parçalardan meydana gelmesi yahut onların her birinin Kur’ân binasının bir katını veya bir parçasını teşkil etmesiyle gerekçelendirilir. Literatürde, şu anki mushafın sûre tertibinin vahyi bir bildirim mi yoksa sahabenin ictihadı ile mi olduğuna dair tartışmalar mevcuttur. Yine çeşitli ölçütlere göre sûrelerin Mekkî-Medenî, âyet sayısı ya da muhtevası yönüyle tıvâl, miûn, mesânî ve mufassal gibi tasnifler mevcuttur.

Kur’ânda geçen sûre kelimelerine anlam verilirken yukarıda temas edilen anlam kastedilir. Bu durumda mesela “bir sûre indirildiğinde” anlamındaki bir âyetle, şu an mushaftaki 114 sûreden birinin indirildiğinin kastedildiği düşünülür. Ancak bu düşünce gözden geçirilmelidir. Kur’ân’ın sûre kelimesine verdiği anlamın farklı yönleri de olabilir. Bu çalışmada sûre kelimesinin geçtiği âyetler bu yönüyle tekrar ele alınacaktır. Öncesinde kelimenin sözlüklerdeki anlam çerçevesine kısaca temas edilecektir.

Linkten indirebilirsiniz: