Bir Müslümanın; kim olursa olsun ve kendisine yakınlık derecesi ne olursa olsun, başka insanlar hakkındaki tavrı, onları uyarıp gerçeği hatırlatmak (Ğaşiye 21-22), hakkı ve sabrı tavsiye etmek (Asr 3) şeklinde olabilir. Allah’ın elçilerinin hayatları, ne olursa olsun dışlamadan Allah’ın emrettiği uyarıyı herkese ulaştırmada birer abidevi örnek teşkil etmektedir.
Bizim üzerimize vazife olmayan şeyleri bıraktığımızda ihmal ettiğimiz gerçek vazifelerimize ne kadar çok zaman kaldığını görüp şaşarız..
Gelin şu muhteşem ayetin emirlerine tek tek odaklanalım:
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
“Ey iman edenler!
Zandan çok sakınınız. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.
Birbirinizin ayıplarını araştırmayınız.
Birbirinizin arkasından gıybet etmeyiniz.
Sizden biri, ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bakın, bundan tiksindiniz.
Allah’a saygı duyunuz.
Şüphesiz Allah tövbeleri kabul edendir; merhamet sahibidir.”
Hucurat Suresi 12. Ayet
Leave A Comment
You must be logged in to post a comment.