Kur’an, asla bitmeyen ve her an insanı sarsıp kendine getiren bir kitap. Bunu her defasında bana kanıtladığı için Allah’a sonsuz şükürler olsun. İşte bugün beni sarsalayanlar:
Gerçekleri duymak, özellikle dünyanın geçici sefasının peşinde olanların ve de bir insan sözünü tartışılmaz kabul edip onların peşinden gidenlerin pek işine gelmediği için Allah’ın istediğini yaptığınızda etrafınızdan dağılanlar olacak:
“Onlara “Allah’ın indirdiğine ve bu Elçi’ye gelin” dendiği zaman, o münafıkların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün.” Nisa 61.
Bu kadar mı? Burada bitiyor mu? Bizim için belki ama o gidenler için yeni başlıyor. Zira Allah şöyle devam ediyor:
“Kendi elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir iş geldiğinde halleri ne olacak? O zaman SANA GELİP ALLAH’A YEMİN EDEREK DİYECEKLER Kİ; “Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istemiştik.” Nisa 62.
Bizim için bitmiş mi acaba? Hayır! Allah devam ediyor:
“Onlar var ya onlar! Onların kalplerinde olanı Allah bilir. Onlara karşı DİKKATLİ OL, ÖĞÜT VER, onların İÇLERİNE İŞLEYECEK ETKİLİ SÖZLER SÖYLE.” Nisa 63.
Kimsenin kalbindekini bilemeyiz ama kalbe işleyen sözler söyleyebiliriz. Çünkü Kur’an elimizdedir ve;
“Ona yönelenler, inanan ve Allah’ın zikri ile kalpleri yatışanlardır. Kalpler ancak Allah’ın zikri (Kur’an) ile yatışır.” Ra’d 28.
O halde daima doğruları söylemek ve yaşamak tek görevimizdir. Çünkü doğru olduğunu kabul etmeseler de içten içe gayet iyi bilirler.
Etrafımızdan dağılıp gidecek olanlar kimler olursa olsun. Tek başımıza kalmak pahasına mutlak doğrudan ayrılmamak. Nasıl olsa anlayıp dönenler olacak. Yaşayın ve görün!
Leave A Comment
You must be logged in to post a comment.